fbpx

“BİR ETKİNLİĞE KATILDIM, TAM 25 SAYFA NOT ALDIM”

Milliyet gazetesi Pembe Nar yazarI Neslihan ErdoĞdu, MomTalks hakkındaki izlenimlerini kaleme aldı. Neler öğrendi, neler düşündü, nelere şaşırdı? İşte o makale…

Geçtiğimiz Perşembe günü birincisi yapılan Momtalks ta pek çok değerli konuşmacı vardı. Bazıları ilham verici, bazıları bilgilendirici, bazıları hem bilgilendirici hem keyifli idi. Öncelikle bu hayali hayata geçirmiş olan “Anne Beynim Aç” kitabının yazarı akademisyen Dr. Bahar Eriş’ te teşekkür etmek ve izlenimlerimi kısaca paylaşmak istiyorum.

Etkinlik Ümmühan Koçak’ın katıldığı ilk bölümle başladı. Bilmeyenler için Ümmühan Koçak Mersin’in Arslanköy’ ünde yaşayan ve 2001 yılından beri köyde kurduğu tiyatro topluluğu ile ünü yurt dışına taşan şahsına münhasır, kişisel gelişim kitaplarının anlattıklarının örneği olan bir yaşanmışlığa sahip bir Anadolu kadını.

İnanmış, hayal etmiş, vazgeçmemiş, mücadele etmiş ve belki de tahmin edemeyeceği kadar çok ses getirmiş. Başlangıçtaki amacı köyde yaşayan kadınların sorunlarını eşlerine, kaynanalarına duyurmak ve hissettirmekmiş, bunu başaran Ümmiye teyze öyle içten, öyle sahici idi ki pek çok olanağa sahip şehirli ama kendisini kurban gibi gören kadınlara, erkeklere ilham kaynağı olabilir. Şiddetle tavsiyemdir.Ted konuşmasını da ayrıca izleyebilirsiniz.

Momtalks etkinliğinin öğleden sonraki oturumunda ise herkesin yakından tanıdığı üç yazar çocuk yetiştirmeyi, anne babalığı ve detaylarını konuştu.

Doğan Cüceloğlu hocamız,görmüş geçirmiş tabiri caizse aşmış bir baba olarak deneyimleri ile akademik bilgileri ile sorulara cevap verirken, Mümin Sekman başarı kavramı ekseninde çocuk ve anne baba tutumlarını konuşurken, Özgür Bolat ise baba olmamasına rağmen akademik birikimi ve araştırmaların verileri ile izleyicilere çok keyifli ancak çok da değerli paylaşımlarda bulundular.

Doğan Cüceloğlu oğlunun basket maçında son saniyede kaçırdığı basket, maçla ilgili olarak yaşadığı ve hayal kırıklığı anısındaki, söylemi ile oğlunun hayatına nasıl dokunduğunu anlattığında hepimiz güzel bir ders oldu. Maçtan sonra “baba biliyorum benden utanıyorsun dediğinde ne kadar kötü hissettiğini ve bununla başa çıkmak için verdiği mücadelesini anlattı. Doğan hoca oğluna 2 soru sormuş “maç sırasında elinden gelenin en iyisini yaptın mı? Ve maç sırasında içinde coşku, tutku var mıydı, ” Kontrol altında iki şey vardır, elinden gelenin en iyini yapmak ve bunu coşku ile yapmak. Her iki soruyu da evet olarak yanıtlayan oğlunun duygusu bir anda değişmiş ve yıllar sonra o anın hayatının dönüm noktası olduğunu babasıyla paylaştığında neler hissettiğini anlatan Doğan Cüceloğlu hepimizi duygulandırdı.. Önceki olaydan 7 yıl sonra Baba sen dünyanın en iyi babasısın dedi. O an hissetliğimin hiçbir parasal karşılığı yok. Baba o gün sen bana özgürlüğümü verdin, o gün bana iki pusula verdin. Ben o günden sonra teflon gibi oldum.. Bu iki soru benim kılavuzum oldu. Diyen oğul Cüceloğlu ‘nun sözleri gurur verici. “Bence anne babanın ve öğretmenlerin toplumun takip edeceği iki şey var. Elinden gelenin en iyisini mi yapıyor ve şevk var mı?” diyen Doğan hoca hepimize de iki klavuz vermiş oldu.

Başarı uzmanı olarak kabul edilen Mümin Sekman da mutluluk başarı ilişkisi üzerinde durdu. Karakterle başarı uyumlu ise başarılı, uyumsuz ise başarısız ve de mutsuz bir tablo ortaya çıkacağını vurguladı. Bazı şeylerin değişmez olduğunu, bazı şeylerin değişmesini istiyoruz. Başarmayı amaç değeri olarak bakan insanlar için başarı sonuçtur, başarıyı mutluluğun aracı olarak görenler vardır. Başarı ve mutluluk ilişkisi üzerinde ilerleyen konuşmalarda çocuklarla ilgili pek çok önemli noktalar vardı.

Özgür Bolat ise ben değerliyim, ben anda olduğum için değerliyim, annem babam beni zaten seviyor diyen bir çocuk hayata teslim olabilir derken, ödülün çocuğun yetişmesinde yarattığı sorunlarından bilimsel örnekler ve araştırma sonuçları ile bahsetti

Özgür Bolat;Anne baba olarak iyi bir model olmak, yeterli. Başka bir şeye gerek yok. Siz anne baba olarak bundan başka bir şey yapmayın derken pek çok gereksiz çaba ve mücadele içinde olan özellikle anneler için etkili oldu.

Konuşmaların tamamı hassasanne facebook sayfasında yayınlandı. Anne babaların çok yararlanacağı bu konuşmaları dinlemelerini önermek isterim.

Daha sonra yüzde 96 otistik raporu olan Ayberk Aksu’nun üvey annesi Naciye Torunlar Aksu gözden çıkarılmış Ayberk’e nasıl yaşam şansı tanıdığını anlattı. Konuşamayan, iletişim kuramayan, takıntıları olan, otizmli Ayberk’i iç dünyasından çıkarmayı başaran Naciye hanım yaptığı tek şeyin sevgi ile yaklaşmak ve onu normal kabul etmek olduğunu söyledi. Ayberk, bugün Türkiye’nin ilk otizmli mankeni. Tekirdağ yüzme şampiyonu.

Nil Karaibrahimgil ve Özgür Bolat’ın ortak oturumunda övgü ile ödül arasındaki fark konuşuldu ve Nil Karaibrahimgil çocuğu ile ilgili olan konuşmalarının biraz tuhaflaştığının örneklerini verdi.

Anaokulu olan bir arkadaşım çocuklara sormuş aferin ne demek diye” annemizin babamızın bizi başından savmak için söylediği sözdür” yanıtı alındığını paylaşan Özgür Bolat ile Nil Karaibrahimgil’in keyifli sohbetlerini yine hassasanne facebok sayfsından zileyebilirsiniz.

Tüm bunları yazma nedenim, büyük emek ve çaba ile yapılan bu etkinliğin etki alanını arttırmak tüm izleyiciler çok yararlanarak ayrıldıklarını ifade ettikleri bu etkinlikten bir katılımcı 25 sayfa not aldığını söylüyordu arkadaşına.

İyiyi, güzeli, doğruyu büyütmeyi önemseyen biri olarak bu etkinliği paylaşmak ve kaçıranlara da tanışma fırsatı vermek istedim.

Gelecek yıl tekrarlanmasını ve kalıcı hale gelmesini umut ettiğim etkinliğe emeği geçen herkese tekrar teşekkür etmek isterim.

Sevgilerimle